"SO", "SO THAT" VE "SUCH ... THAT" ARASINDAKİ ANLAM VE YAPI FARKLARI
Feb 11
İngilizce dilinde amaç, sonuç veya derecelendirme bildirmek için sıkça kullanılan yapılar arasında "so", "so that" ve "such ... that" yer alır. Bu yapılar, Türkçeye “bu yüzden”, “-sın diye”, “öylesine … ki” gibi çevrilebilir. Ancak cümledeki anlam, yapı ve vurgu bakımından birbirlerinden farklılık gösterirler.
Bu blog yazısında bu üç önemli kalıbın ne anlama geldiğini, nerelerde kullanıldığını, hangi durumlarda birbirlerinin yerine geçemeyeceğini açıklayacağız. Yazının sonunda konuyu pekiştirebileceğiniz örnekler, karşılaştırmalı tablo ve mini test sizi bekliyor.
Write your awesome label here.
1. "SO" – SONUÇ BİLDİREN BASİT BAĞLAÇ
Anlamı: “Bu yüzden, bu nedenle”
Görevi: İki cümleyi bağlayarak bir neden-sonuç ilişkisi kurar.
Yapısı: Cümle 1 + so + Cümle 2
"So" Bağlacı Örnek Cümleler
- It was raining, so we stayed at home. (Yağmur yağıyordu, bu yüzden evde kaldık.)
- He was tired, so he went to bed early. (Yorgundu, bu nedenle erken yattı.)
- He didn’t study for the exam, so he didn’t pass. (Sınava çalışmadı, bu yüzden geçemedi.)
- They forgot to set the alarm, so they missed their flight. (Alarmı kurmayı unuttular, bu yüzden uçaklarını kaçırdılar.)
- The movie was very boring, so we left the cinema halfway through. (Film o kadar sıkıcıydı ki sinemanın yarısında çıktık.)
"So" genellikle konuşma dilinde sıkça kullanılır. Basit ve doğrudan bir sonuç bildirir.
2. "SO THAT" – AMAÇ BİLDİREN BAĞLAÇ
Anlamı: “-sın diye”, “amacıyla”
Görevi: Bir eylemin yapılma amacını ifade eder.
Yapısı: Cümle 1 + so that + Cümle 2 (genellikle modal: can, could, will, would ile)
"So That" Bağlacı Örnek Cümleler
- I’m studying hard so that I can pass the exam. (Sınavı geçebileyim diye çok çalışıyorum.)
- He left early so that he wouldn’t miss the bus. (Otobüsü kaçırmasın diye erken çıktı.)
- I spoke slowly so that everyone could understand me. (Herkes beni anlayabilsin diye yavaş konuştum.)
- She exercises regularly so that she can stay healthy. (Sağlıklı kalabilmek için düzenli olarak egzersiz yapar.)
- We left early so that we wouldn’t be late for the meeting. (Toplantıya geç kalmayalım diye erken çıktık.)
“So that” ile kurulan cümlelerde genellikle “can, could, will, would” gibi yardımcı fiiller kullanılır.
3. "SUCH ... THAT" – AŞIRILIK VE SONUÇ
Anlamı: “Öylesine … ki”
Görevi: Bir niteliğin veya durumun aşırılığını belirtip sonuç doğurur.
Yapısı: such + sıfat + isim + that + sonuç cümlesi
"Such...That" Bağlacı Örnek Cümleler
- It was such a hot day that we couldn’t go outside. (O kadar sıcak bir gündü ki dışarı çıkamadık.)
- She is such a talented singer that everyone admires her. (Öylesine yetenekli bir şarkıcı ki herkes ona hayran.)
- She gave such a brilliant presentation that everyone applauded her. (O kadar harika bir sunum yaptı ki herkes onu alkışladı.)
- They are such noisy neighbors that we can’t sleep at night. (O kadar gürültücü komşular ki geceleri uyuyamıyoruz.)
- He told such an emotional story that many people cried. (O kadar duygusal bir hikâye anlattı ki birçok kişi ağladı.)
"Such" kelimesinden sonra mutlaka bir isim gelir. "So" ile karıştırılmamalıdır!
KARŞILAŞTIRMALI TABLO: SO / SO THAT / SUCH ... THAT
Yapı | Anlamı | Amaç mı? | Sonuç mu? | Yapı Özelliği |
So | Bu yüzden, bu nedenle | ❌ | ✅ | Basit cümle bağlar |
So that | -sın diye, amacıyla | ✅ | ✅ | Amaç bildirir, "can/could" ile kullanılır |
Such that | Öylesine ... ki | ❌ | ✅ | “Such + sıfat + isim + that” yapısında |
Örneklerle Farklarını Anlayalım
“SO” – Sonuç:
He was sick, so he didn’t go to school. (Hastaydı, bu yüzden okula gitmedi.)
“SO THAT” – Amaç:
He practices every day so that he can improve. (Gelişebilsin diye her gün pratik yapıyor.)
“SUCH THAT” – Aşırılık ve sonuç:
It was such a boring film that we left early. (O kadar sıkıcı bir filmdi ki erken çıktık.)
Sık Yapılan Hatalar
❌ He is so a good singer.
✅ He is such a good singer.
(Neden? Çünkü “a good singer” → isim içeriyor → "such" kullanılmalı)
❌ I studied hard so that I passed.
✅ I studied hard so that I could pass.
("so that" → amaç bildirir → “could” gibi bir modal gerekir)
Mini Alıştırma
- She was ______ a great teacher that all her students loved her.
- I woke up early ______ I wouldn’t miss the flight.
- He didn’t study, ______ he failed the test.
Nerden Çıktı Bu Lemon Academy?
Yeni gelmedik, geri de gelmedik, biz hep buradaydık! Kader bizi bugün buluşturdu. Ama bunun bir sebebi var: Seni KONUŞTURANA kadar burada olacağız.
İngilizce konuşma problemi 30 günde çözülüyor.