Yer Belirten Edatların Detaylı Karşılaştırması

Oct 3
İngilizce öğrenirken en çok karıştırılan konulardan biri de yer belirten edatlardır. Çünkü Türkçede tek bir kelimeyle ifade ettiğimiz şeyleri, İngilizce’de farklı bağlamlarda farklı edatlarla söylememiz gerekir. Örneğin “içinde” dediğimizde çoğu zaman in kullanırız ama bazen inside veya into daha uygun olur. Bu blog yazısında en sık kullanılan yer edatlarını detaylıca öğrenecek, bol örnekle pekiştirecek ve yanlış yapma ihtimalini azaltacaksınız.

Yer Belirten Edatlar Nedir?

Yer belirten edatlar, bir nesnenin veya kişinin konumunu, yönünü ya da ilişkisini başka bir nesne veya kişiyle bağlantılı olarak ifade eder. “Nerede?” sorusunun cevabını verirler.

Örneğin:
  • The book is on the table. (Kitap masanın üstünde.)
  • The cat is under the chair. (Kedi sandalyenin altında.)
  • Bu tür edatları öğrenmek, günlük konuşmada ve yazmada büyük kolaylık sağlar.

En Yaygın Yer Belirten Edatlar

  • in (içinde): Bir şeyin başka bir şeyin içinde olduğunu ifade eder. The keys are in my bag. (Anahtarlar çantamın içinde.)

  • on (üzerinde): Yüzeyle temas halinde olmayı anlatır. The picture is on the wall. (Resim duvarda.)

  • under (altında): Bir şeyin altında olduğunu gösterir. The shoes are under the bed. (Ayakkabılar yatağın altında.)

  • next to (yanında): Yan yana duran nesneleri anlatır. The bank is next to the post office. (Banka postanenin yanında.)

  • between (arasında): İki nesnenin ortasında bulunmayı ifade eder. The school is between the park and the library. (Okul park ile kütüphanenin arasında.)

  • behind (arkasında): Arkada bulunmayı belirtir. The car is behind the house. (Araba evin arkasında.)

  • in front of (önünde): Bir şeyin önünde olma durumudur. There is a tree in front of my window. (Penceremin önünde bir ağaç var.)

  • above (yukarısında, temas olmadan): Daha yüksekte bulunmayı gösterir. The lamp is above the table. (Lamba masanın yukarısında.)

  • below (aşağısında, temas olmadan): Daha aşağıda bulunmayı anlatır. The valley is below the mountain. (Vadi dağın aşağısında.)

  • near (yakınında): Bir yere yakınlığı belirtir. The café is near the station. (Kafe istasyonun yakınında.)

“In”, “On”, “At” Arasındaki Yer Farkları

Edat Kullanım Alanı Örnek
In Kapalı alan, üç boyutlu yerler She is in the room.
(O, odada.)
On Üstünde, yüzeyle temas halinde The glass is on the table. (Bardak masanın üstünde.)
At Belirli bir nokta I’m at the door. (Kapıdayım.)

Karışıklık Yaratan Yer Edatları

Bazı edatlar birbirine çok benzer ama kullanımda ince farklar vardır.

In vs. Into
  • in: içinde olma durumu → She is in the car.
  • into: içeriye doğru hareket → She got into the car.

On vs. Onto
  • on: üzerinde olma durumu → The book is on the shelf.
  • onto: üzerine hareket etme → He jumped onto the bed.

Above vs. Over
  • above: daha yukarıda, dikey temas olmayabilir → The plane is flying above the clouds.
  • over: üstünü kaplama, doğrudan üstünde → The blanket is over the child.

Örnek Cümlelerle Yer Edatları

  • The kids are in the garden. (Çocuklar bahçede.)
  • The phone is on the desk. (Telefon masanın üzerinde.)
  • There is a shop next to the cinema. (Sinemanın yanında bir dükkan var.)
  • My house is between the supermarket and the school. (Evim market ile okulun arasında.)
  • The dog is hiding under the sofa. (Köpek kanepenin altında saklanıyor.)
  • A bus stop is near my office. (Ofisimin yakınında bir otobüs durağı var.)

Günlük Hayatta Çok Kullanılan İfadeler

in the city şehirde
on the bus/train/plane otobüste, trende, uçakta
at the station/airport istasyonda, havaalanında
on the left/right solda/sağda
in the middle of ortasında
in front of the TV televizyonun önünde

Yaygın Hatalar ve Çözümler

Hata: She is at the bus. 
Doğru: She is on the bus. 

Hata: The cat is in the table. 
Doğru: The cat is on the table. 

Hata: He is in the door. 
Doğru: He is at the door.

Çözüm:
Her edatın temel anlamını akılda tutmak hataları önler:
in → içinde
on → üzerinde
at → nokta/konum

“Edat + Fiil” veya “Edat + Sıfat”

Pratik Yapma Yöntemleri

  1. Evinizdeki nesneleri işaret ederek cümle kurun: “The lamp is on the desk.”
  2. Harita üzerinde şehirleri tarif edin: “Paris is in France. London is near the sea.”
  3. Fotoğrafları betimleyin: “There is a cat under the chair.”
  4. Kendi odanızı anlatın: “My bed is next to the window.”

Sonuç

Yer belirten edatlar, İngilizce öğreniminde ilk başta karışık görünse de aslında mantığını kavradığınızda çok kolaydır. “In” bir şeyin içinde, “on” üstünde, “at” ise tam noktasında bulunmayı anlatır. Diğer edatlar da günlük hayatta sürekli karşımıza çıkar. Bol örnek kurarak ve kendi çevrenizi tarif ederek bu konuyu çok hızlı bir şekilde pekiştirebilirsiniz.