TENSE UYUMU: REPORTED SPEECH’TE ZAMAN KAYMALARI

Jun 22





Reported Speech, yani dolaylı anlatım, İngilizce'de başkalarının söylediklerini aktarmak için kullandığımız önemli bir yapıdır. Ancak bu yapıyı kullanırken zaman zaman kafa karışıklığına yol açabilen bir konu var: Tense Uyumu ve Zaman Kaymaları! Hadi gelin, bu konuyu hep birlikte derinlemesine inceleyelim ve bir daha asla kafamız karışmasın!

Reported Speech Nedir ve Neden Önemlidir?

Reported Speech, birinin doğrudan söylediği sözleri (Direct Speech) kendi cümlelerimizle aktarmamıza yarayan bir dilbilgisi yapısıdır. Örneğin, arkadaşınız size "Ben açım" dedi. Bunu başkasına aktarırken "Ayşe aç olduğunu söyledi" dersiniz. İşte bu "Ayşe aç olduğunu söyledi" kısmı Reported Speech oluyor.

Peki neden önemli? Çünkü günlük hayatta sürekli olarak başkalarının söylediklerini aktarırız. Haberleri dinleriz, dedikoduları aktarırız, hikayeler anlatırız... Kısacası, Reported Speech olmadan iletişimimiz eksik kalır!

Temel Kural: Bir Zaman Geri Kayarız!

Reported Speech'in en temel ve en çok kafa karıştıran kuralı, fiilin zamanının bir adım geriye kaymasıdır. Buna "Backshift" diyoruz. Yani, Direct Speech'te kullanılan zaman kipi, Reported Speech'e çevrildiğinde genellikle bir önceki zaman kipine dönüşür.

Hadi gelin, bu kaymayı bir tabloyla daha net görelim:

Direct Speech (Doğrudan Anlatım)  Reported Speech (Dolaylı Anlatım)  Örnek (Direct)  Örnek (Reported)
Simple Present    Simple Past "I am happy." She said she was happy.
Present Continuous   Past Continuous  "I am reading." He said he was reading.
Present Perfect   Past Perfect  "I have finished." They said they had finished.
Present Perfect Continuous  Past Perfect Continuous  "I have been waiting."  She said she had been waiting.
Simple Past    Past Perfect "I went to the cinema." He said he had gone to the cinema.
Past Continuous   Past Perfect Continuous "I was studying."  She said she had been studying.
Future (will)   Conditional (would)  "I will call you." He said he would call me.
Can  Could  "I can swim." She said she could swim
May   Might  "I may come." He said he might come.
Must / Have to    Had to "I must leave." They said they had to leave.

Bu tabloyu aklınızın bir köşesine not alın, zaman kaymalarını hatırlamakta en büyük yardımcınız olacak!

İstisnalar ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Her kuralın bir istisnası olduğu gibi, Reported Speech'te de bazı durumlar zaman kaymasının uygulanmadığı veya farklı şekillerde olduğu durumlar vardır. Hadi onlara da bir göz atalım:

1. Genel Gerçekler ve Bilimsel Bulgular

Eğer aktardığımız ifade genel bir gerçek, bir bilimsel bulgu veya her zaman doğru olan bir durumsa, zaman kayması yapmayız.

  • Direct Speech: "The sun rises in the east." (Güneş doğudan doğar.)
  • Reported Speech: She said that the sun rises in the east. (Güneş'in doğudan doğduğunu söyledi.)

Gördüğünüz gibi, "rises" fiili "rose"ya dönüşmedi. Çünkü bu bir evrensel gerçek.

2. Durum Hala Geçerliyse

Eğer konuşmacının söylediği durum hala geçerliliğini koruyorsa, zaman kayması yapmak zorunda değiliz. Özellikle aktarım hemen yapıldığında bu durum sıkça görülür.

  • Direct Speech: "I am hungry." (Ben açım.)
  • Reported Speech (Hemen aktarım): He said he is hungry. (Aç olduğunu söyledi.) (Çünkü hala aç.)

Ancak, konuşmacı artık aç değilse veya olay üzerinden zaman geçtiyse, zaman kayması daha yaygın olurdu: "He said he was hungry."

3. Zaman Belirteçleri ve Yer İfadeleri

Direct Speech  Reported Speech
now  then / at that moment
today  that day
tonight  that night
yesterday  the day before / the previous day
tomorrow  the next day / the following day
last week/month/year  the previous week/month/year
next week/month/year  the following week/month/year
here  there
this  that
these  those
ago  before

Örnekler:
  • Direct Speech: "I will meet you here tomorrow." (Yarın seninle burada buluşacağım.)
  • Reported Speech: He said he would meet me there the next day. (Ertesi gün benimle orada buluşacağını söyledi.)

4. Modal Fiillerin Değişimi

Modal fiiller de Reported Speech'e geçerken bazı değişikliklere uğrar.

Direct Speech  Reported Speech
will  would
can  could
may  might
must  had to
shall  should / would

Örnekler:
  • Direct Speech: "I can speak English." (İngilizce konuşabilirim.)
Reported Speech: She said she could speak English. (İngilizce konuşabildiğini söyledi.)

Direct Speech: "You must submit the report." (Raporu teslim etmelisin.)
Reported Speech: He said I had to submit the report. (Raporu teslim etmem gerektiğini söyledi.)

Reported Questions (Dolaylı Sorular)

Sadece ifadeleri değil, soruları da dolaylı olarak aktarabiliriz. Burada da zaman kayması kuralları geçerlidir, ancak soru yapısı biraz değişir.

1. Yes/No Soruları

Cevabı evet veya hayır olan soruları aktarırken "if" veya "whether" kullanırız. Soru cümlesi düz bir cümle yapısına dönüşür (yardımcı fiil öznenin önüne geçmez).

  • Direct Question: "Are you coming?" (Geliyor musun?)
  • Reported Question: She asked if I was coming. (Gelip gelmediğimi sordu.)

2. Wh- Soruları

Cevabı bilgi veren (What, Where, When, Who, Why, How gibi) soruları aktarırken, soru kelimesini koruruz ve yine düz bir cümle yapısına geçeriz.
  • Direct Question: "Where do you live?" (Nerede yaşıyorsun?)
  • Reported Question: He asked where I lived. (Nerede yaşadığımı sordu.)

Reported Commands/Requests (Dolaylı Emirler/Ricalar)

Emirleri veya ricaları aktarırken fiilleri genellikle "to + mastar" şeklinde kullanırız.
Direct Command:
"Open the door!" (Kapıyı aç!)

Reported Command: He told me to open the door. (Bana kapıyı açmamı söyledi.)

Direct Request: "Please help me." (Lütfen bana yardım et.)
Reported Request: She asked me to help her. (Bana yardım etmemi istedi.)

Olumsuz emirlerde ise "not to + mastar" kullanırız.
Direct Command:
"Don't touch that!" (Ona dokunma!)
Reported Command: He told me not to touch that. (Bana ona dokunmamamı söyledi.)

Neden Bu Kadar Kafa Karışıklığı Var?

Tense uyumu ve zaman kaymaları konusu, özellikle Türkçe düşünenler için biraz kafa karıştırıcı olabilir çünkü Türkçe'de İngilizce'deki gibi katı bir zaman kayması kuralı yoktur. Örneğin, "O bana geldiğini söyledi" derken, geldi fiilini geçmiş zamanda bırakırız. Ama İngilizce'de genellikle "He said he had come" şeklinde Past Perfect'e kaydırırız.

Bu farklılık, İngilizce öğrenirken bu konuyu biraz daha zorlayıcı hale getirebilir. Ama unutmayın, pratik yaptıkça ve bol bol örnek gördükçe bu kurallar zihninize yerleşecek!

Bol Pratik, Bol Tekrar!

Reported Speech konusu, biraz pratikle kolayca üstesinden gelebileceğiniz bir konudur. İşte size birkaç pratik önerisi:
  1. Duyduklarınızı Aktarın: Gün içinde duyduğunuz cümleleri, haberleri veya başkalarının söylediklerini Reported Speech'e çevirmeye çalışın.
  2. Yazın: Birkaç Direct Speech cümlesi yazın ve bunları Reported Speech'e dönüştürün.
  3. Filmler ve Diziler: İngilizce filmler veya diziler izlerken karakterlerin diyaloglarını Reported Speech'e çevirmeye çalışın.
  4. Alıştırma Kitapları: Reported Speech alıştırmaları içeren dilbilgisi kitaplarından faydalanın.

Unutmayın, dil öğrenmek bir maratondur, kısa mesafe koşusu değil! Sabırla ve düzenli pratikle Reported Speech'i de tıpkı ana diliniz gibi rahatça kullanabileceksiniz.