Sunum İngilizcesi: “Let’s Begin”, “As You Can See” Gibi Kalıpların Kullanımı

Oct 14
Sunum yapmak başlı başına bir beceri. Hele ki İngilizce bir sunumsa, doğru kelimeleri seçmek hem özgüven hem de profesyonellik açısından büyük fark yaratır. Bu yazıda, sunum sırasında kullanabileceğin en etkili İngilizce kalıpları aşama aşama öğreneceksin.
Yani sadece “Let’s begin” ya da “As you can see” demekle kalmayacak, her bölüm için hangi ifadeleri kullanabileceğini de bileceksin. Hazırsan başlayalım. Let’s begin!

Giriş (Introduction) Kalıpları

Sunumun ilk dakikaları, izleyici üzerinde bırakacağın etkiyi belirler. Kendini tanıtmak, konuyu açıklamak ve dinleyiciyi dahil etmek için bu kalıplar işine yarar:

Kullanabileceğin Kalıplar
Amaç Kalıp Türkçesi
Sunuma başlamak Let’s begin. / Let’s get started. Hadi başlayalım.
Kendini tanıtmak My name is… / I’m here to talk about… Ben …, bugün … hakkında konuşacağım.
Konuya giriş yapmak Today, I’d like to talk about… Bugün...hakkında konuşmak istiyorum.
İlgi çekmek Have you ever wondered…? / Imagine that… Hiç merak ettiniz mi…? / Şöyle hayal edin…

Kısa Örnek
“Good morning everyone, my name is Sarah. Today, I’m here to talk about effective communication in the workplace. Let’s get started.”
(“Herkese günaydın, benim adım Sarah. Bugün, işyerinde etkili iletişim hakkında konuşmak için buradayım. Hadi başlayalım.”)

İpucu:
Girişte sade konuş, zor kelimelerden kaçın. Dinleyiciler seni anlamaya çalışsın, cümle yapını değil.

Konuya Geçiş (Transition) Kalıpları

Sunumun bir bölümünden diğerine geçerken akıcılığı korumak çok önemli. İyi bir “transition phrase” (geçiş kalıbı) hem profesyonel görünmeni sağlar hem de dinleyiciyi kaybetmezsin.

Kullanabileceğin Kalıplar
Durum Kalıp Türkçesi
Yeni bölüme geçerken Now, let’s move on to… Şimdi…konusuna geçelim.
Önceki noktayı özetlerken So far, we’ve discussed… Şimdiye kadar … konuştuk.
Detay eklerken In addition to that… / Moreover… Buna ek olarak… / Dahası…
Örnek verirken For example… / For instance… Örneğin…

Kısa Örnek
“Now, let’s move on to the second part of our presentation, which focuses on customer feedback.” (“Şimdi, sunumumuzun ikinci bölümüne geçelim. Bu bölümde müşteri geri bildirimlerine odaklanacağız.”)

İpucu:
Her slayt geçişinde “next slide” demek yerine bu tür geçiş ifadelerini kullanmak, sunumunu daha doğal hale getirir.

Görsel ve Grafik Açıklarken (Describing Visuals)

Sunumlarda görseller, grafikler ve tablolar anlatımı güçlendirir. Ancak İngilizce’de bu görselleri tanıtırken doğru kalıpları bilmek gerekir.

Kullanabileceğin Kalıplar
Durum Kalıp Türkçesi
Görseli tanıtmak As you can see from this chart… Bu grafikte görebileceğiniz gibi…
Veriyi açıklamak This slide shows that… Bu slayt bize … gösteriyor.
Artışı belirtmek There has been an increase in… … alanında bir artış oldu.
Karşılaştırma yapmak Compared to last year… Geçen yıla kıyasla…

Kısa Örnek
“As you can see from this chart, sales have increased significantly in the last quarter.” (“Bu grafikten de görebileceğiniz gibi, satışlar son çeyrekte önemli ölçüde artmıştır.”)

İpucu:
“As you can see” kalıbını fazla tekrarlama. Bazen “This chart illustrates…” veya “Here we can observe…” gibi alternatifleri kullan.

Örnek Verme ve Vurgu Yapma Kalıpları

Bazı noktaları vurgulamak veya örneklerle desteklemek istiyorsan, aşağıdaki ifadeler sunumunu çok daha etkileyici hale getirir.

Kullanabileceğin Kalıplar
To give you an example, …
Let me illustrate this point with an example.
What I mean is…
It’s important to note that…
The key point here is that…

Kısa Örnek
“It’s important to note that communication isn’t just about speaking — it’s also about listening.” (“İletişimin sadece konuşmaktan ibaret olmadığını, dinlemeyi de içerdiğini unutmamak önemlidir.”)

İpucu:
Sunumun ortasında “Let me give you an example” gibi ifadeler kullanmak, dinleyicinin dikkatini yeniden toplar.

Görüş Belirtme ve Yorum Yapma Kalıpları

Kendi fikrini belirtmek istiyorsan, doğrudan “I think” demek yerine daha etkili ifadeler kullanabilirsin.

Alternatif Kalıplar
Basit Kalıp Alternatif Türkçesi
I think… I believe that… /
I personally feel that…
Bence… / Şahsen düşünüyorum ki…
I agree… I completely agree with this point. Bu noktaya tamamen katılıyorum.
I don’t think… I’m not convinced that… Bundan pek emin değilim.

Kısa Örnek
“I personally believe that teamwork is the key to long-term success.” (“Kişisel olarak, uzun vadeli başarının anahtarının takım çalışması olduğuna inanıyorum.”)

İpucu:
Sunumlarda fikir belirtirken kibar ol. Sert veya kesin ifadelerden kaçınmak profesyonellik katar.

Soruları Yanıtlamak (Handling Questions)

Sunumun sonunda veya sırasında gelebilecek sorulara hazırlıklı olmak çok önemlidir. Kibar, zaman kazandıran ve düşünmeye fırsat veren ifadeler işini kolaylaştırır.

Kullanabileceğin Kalıplar
Durum Kalıp Türkçesi
Soruyu karşılarken That’s a great question. Harika bir soru.
Düşünmek için zaman kazanmak Let me think for a second… Bir saniye düşüneyim…
Cevabı bilmediğinde I’m not sure, but I can check and get back to you. Emin değilim ama kontrol edip dönebilirim.
Soruyu tekrar ederken So, if I understand correctly, you’re asking about… Doğru anladıysam, … hakkında soruyorsunuz.

Kısa Örnek
“That’s an excellent question. Let me think for a second — I believe the main reason is the recent policy change.” (“Bu çok iyi bir soru. Bir saniye düşüneyim — Sanırım ana neden son zamanlarda yapılan politika değişikliği.”)

İpucu:
Cevap bilmesen bile “I’ll check and let you know” demek, özür dilemekten çok daha profesyonel bir yaklaşımdır.

Sunumu Bitirirken (Conclusion & Closing)

Final bölümü, dinleyicinin aklında kalacağın kısımdır. Sunumunu net, güvenli ve samimi bir şekilde bitirmek istiyorsan şu kalıpları kullan:

Kullanabileceğin Kalıplar
Durum Kalıp Türkçesi
Özet geçmek To sum up… /
In summary…
Özetle…
Ana mesajı vurgulamak The main takeaway is that… Buradan çıkarılacak ana sonuç şu ki…
Teşekkür etmek Thank you for listening. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Etkileşim çağrısı yapmak I’d be happy to answer any questions. Sorularınızı memnuniyetle yanıtlarım.

Kısa Örnek
“To sum up, effective communication is about clarity, confidence, and connection. Thank you for your time!” (“Özetlemek gerekirse, etkili iletişim netlik, güven ve bağlantı ile ilgilidir. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz!”)

İpucu:
Sunum sonunda mutlaka teşekkür et. Bu, profesyonel bir sunumun olmazsa olmazıdır.

Sunum İngilizcesinde Kaçınılması Gereken Hatalar

Birçok kişi İngilizce sunumda şu hatalara düşer:

Yaygın Hatalar Listesi
  1. Sürekli “next slide” demek (akışı bozuyor)
  2. “You know”, “uh”, “like” gibi kelimeleri sık kullanmak
  3. Çok hızlı konuşmak
  4. Slaytlardan doğrudan okumak
  5. Karmaşık cümleler kurmak

Doğru Yaklaşım
  1. Geçişlerde doğal bağlaçlar kullan: “Now let’s take a look at…”
  2. Göz teması kur, monoton ses tonundan kaçın.
  3. Kısa, açık ve sade cümleler kur.

Etkili Bir Sunumun 3 Altın Kuralı

  1. Doğal konuş, ezberleme.
    Sunumda konuşur gibi anlat, cümlelerini kısalt.

  2. Kalıpları stratejik kullan.
    “As you can see”, “Let’s move on”, “To sum up” gibi ifadeler profesyonellik katar.

  3. Dinleyiciyle etkileşime geç.
    “What do you think?” veya “Has this ever happened to you?” gibi sorular kullan.

Sonuç

Sunum İngilizcesi, sadece dil bilgisi değil iletişim tarzı meselesidir. Basit ama doğru kalıpları yerinde kullanmak, en karmaşık konuyu bile anlaşılır hale getirir.

Unutma, etkileyici bir sunumun sırrı şudur:
“Speak simply, sound confident, and stay connected.”
(Basit konuş, kendinden emin ol ve izleyiciyle bağlantıda kal.)