QUANTIFIERS: FEW, A FEW, LITTLE, A LITTLE – NE ZAMAN HANGİSİ?

Dec 20







İngilizce'de miktar belirten kelimeler bazen kafamızı karıştırabilir, özellikle de benzer görünen “few, a few, little, a little” gibi ifadeler. Bu yazıda sana bu kelimeler arasındaki farkları örneklerle ve tablolarla anlatacağım. Yazının sonunda artık hangisinin ne zaman kullanıldığını rahatça ayırt edebileceksin.

1. Few vs A Few – Sayılabilen İsimlerle Kullanılır

Bu iki ifade sayılabilen (countable)  isimler ile kullanılır. Aralarındaki temel fark, cümleye kattıkları anlamdadır.

Few

  • Anlamı: Çok az, neredeyse yok (olumsuz anlam)
  • Genellikle negatif bir anlam taşır.
  • Azlık vurgulanır.

    Örnek:
  • Few students passed the exam.
    (Sınavı çok az öğrenci geçti.)
Bu cümlede sınavı geçen öğrenci sayısının çok az olduğu ve bu durumun pek de olumlu olmadığı ima edilir.

A Few

  • Anlamı: Birkaç, az ama yeterli (olumlu anlam)
  • Umut verici veya yeterli miktarda anlamı katar.

    Örnek:
  • A few students passed the exam.
  • (Birkaç öğrenci sınavı geçti.)
Burada da sayı azdır ama en azından birkaç kişi başarmıştır ve bu durum olumsuz değildir.

Tablo: Few vs A Few

İfade   Sayılabilir mi? Anlamı  Olumlu/Olumsuz
Few  Evet  Çok az, neredeyse yok  Olumsuz
A few  Evet  Birkaç, az ama yeterli  Olumlu

2. Little vs A Little – Sayılamayan İsimlerle Kullanılır

Bu iki ifade ise sayılamayan (uncountable) isimlerle kullanılır. Yani su, zaman, para, bilgi gibi ölçülemeyen kavramlar için tercih edilir.

Little

  • Anlamı: Çok az, yetersiz (olumsuz)
  • Neredeyse hiç yok anlamı taşır.

    Örnek
    :
  • There is little hope left.
    (Umudun çok azı kaldı.)
Burada artık umut neredeyse tükenmiş demektir.

A Little

  • Anlamı: Az ama yeterli (olumlu)
  • Yeterli miktarda olduğuna vurgu yapar.

    Örnek:
  • There is a little hope left.
    (Biraz umut kaldı.)
Bu cümlede hâlâ bir umut olduğuna, yani tamamen umutsuz olunmadığına işaret eder.

Normal text.Tablo: Little vs A Little

İfade  Sayılabilir mi?  Anlamı  Olumlu/Olumsuz
Little  Hayır Çok az, yetersiz   Olumsuz
A little   Hayır Az ama yeterli  Olumlu

3. Karşılaştırmalı Örneklerle Pekiştirelim

Bazı örnekleri yan yana görerek aradaki farkı daha net anlayabilirsin:

Few / A Few  Little / A Little
Few people attended the meeting.  Little water was left in the bottle.
A few people stayed after the event.  A little milk is enough for the recipe.
Few books were available at the store.  Little interest was shown in the project.
A few books were really helpful.  A little effort can make a big difference.

4. Sık Yapılan Hatalar

Aşağıda bu konuda en çok yapılan hataları ve doğrularını bulabilirsin:
  • Yanlış: I have few money.
  • Doğru: I have little money.
    (Money sayılamaz, bu yüzden “little” kullanılmalı.)

  • Yanlış: A little friends came to the party.
  • Doğru: A few friends came to the party.
    (Friends sayılabilir, bu yüzden “a few” kullanılmalı.)

5. Püf Noktası: Olumlu – Olumsuz Hissi

Bu dört yapının anlamlarını tek cümleyle özetleyelim:
  • Few: Sayılabilir – çok az ve yetersiz
  • A few: Sayılabilir – az ama yeterli
  • Little: Sayılamaz – çok az ve yetersiz
  • A little: Sayılamaz – az ama yeterli

    Yani başında “a” varsa, cümlede genellikle olumlu bir ton vardır.

6. Kapanış: Bu Yapıları Öğrenmenin En İyi Yolu

Bu ifadeleri öğrenmenin en iyi yolu bol bol örnek okumak ve kendi cümlelerini yazmaktır. Her gün kendine birkaç cümle kurarak “few”, “little” yapılarının yerini pekiştirebilirsin. Ayrıca günlük hayatında karşılaştığın metinlerde bu ifadeleri nasıl kullandıklarına dikkat et. Zamanla hangisinin ne zaman kullanılacağı içgüdüsel hale gelir.

Sonuç

“Few”, “A Few”, “Little”, “A Little” ifadeleri ilk başta benzer görünse de aslında küçük ama önemli farklar taşır. Bu farkları kavrayarak İngilizce cümlelerini daha anlamlı ve doğru kurabilirsin. Umarım bu rehber sana bu konuda netlik kazandırmıştır. Diğer dil konularında da pratik yapmak istiyorsan blogumuzdaki diğer yazılara da göz atmayı unutma!

Mini Alıştırma 

 Parantez içindeki kelimelerden uygun olanı seçerek cümleyi tamamlayın.
  1. There were only ______ chairs in the room, so some people had to stand.
    (few / a few / little / a little)
  2. I have ______ milk left. I think it’s enough for one cup of coffee.
    (few / a few / little / a little)
  3. She showed ______ interest in the topic, so the teacher didn’t go into detail.
    (few / a few / little / a little)
  4. Only ______ students failed the exam. Most of them passed easily.
    (few / a few / little / a little)
  5. We spent ______ time at the museum before it closed.
    (few / a few / little / a little)