Modal Perfects İleri: should/could/might have
Sep 17
İngilizce öğrenme yolculuğunuzda "should have", "could have" ve "might have" gibi garip görünen ama aslında çok işlevsel olan yapılarla karşılaştınız mı? Eğer kafanız biraz karıştıysa, yalnız değilsiniz. Bu yapılar, geçmişte yapılmış veya yapılmamış eylemler hakkında konuşmak için kullanılır ve İngilizce konuşmanın en lezzetli baharatlarından biridir.
Bugün, bu gizemli "modal perfects" yapılarını, yani should have, could have ve might have'i en basit ve en anlaşılır şekilde ele alacağız. Sadece ezberlemek yerine, ne anlama geldiklerini ve günlük hayatta nasıl
kullanabileceğinizi öğrenerek, İngilizcenizi bir sonraki seviyeye taşıyacağız.
kullanabileceğinizi öğrenerek, İngilizcenizi bir sonraki seviyeye taşıyacağız.
Modal Perfects Nedir
Biraz teknik konuşursak, modal perfects (modal + have + fiilin 3. hali) geçmişteki durumlar hakkında tahminde bulunmak, eleştiri yapmak, pişmanlık belirtmek veya olasılıkları ifade etmek için kullanılan kalıplardır. Bu yapılar, cümlelerinize derinlik ve nüans katmanızı sağlar.
Basitçe şöyle düşünün: Normal bir fiil sadece bir eylemi anlatır. Örneğin, "I ate." (Yedim.) cümlesi sadece yeme eylemini belirtir. Ama modal perfect ile, bu eylemin nedenini, sonucunu veya farklı bir ihtimalini de anlatabilirsiniz. "I should have eaten." (Yemeliydim.) cümlesiyle, yemeniz gerektiğini ama yemedinizi, yani bir pişmanlığınızı dile getirmiş olursunuz.
"Should Have"(Pişmanlık ve Eleştiri)
Should have kalıbı, en yaygın kullanılan modal perfects'lerden biridir. Temel olarak, geçmişte yapılması gereken ama yapılmamış bir şey için pişmanlık belirtmek veya başkasını eleştirmek için kullanılır.
Örnek Cümleler:
Kullanım Alanları:
- Pişmanlık (Kendi Kendinize): "I should have studied harder for the exam." (Sınava daha sıkı çalışmalıydım.) - Şimdi başarısız olduğu için pişmanlık duyuyor.
- Eleştiri (Başkasına): "You should have called me when you got home." (Eve vardığında beni aramalıydın.) - Arama eyleminin gerçekleşmemesinden dolayı eleştiri yapıyor.
Yapı: subject + should have + verb (past participle) + ...
Örnek Cümleler:
Olumlu: "He should have told me the truth." (Bana gerçeği söylemeliydi.)
Olumsuz: "You shouldn't have spent so much money." (O kadar çok para harcamamalıydın.)
İpucu: Shouldn't have yapısı, yapmamanız gereken bir şeyi yaptığınız için duyduğunuz pişmanlığı veya eleştiriyi ifade eder.
"Could Have"(Geçmiş Yetenek ve İhtimal)
Could have, geçmişteki bir olasılığı, yeteneği veya fırsatı ifade eder. Geçmişte bir şeyi yapma imkanınızın olduğunu ama yapmadığınızı anlatmak için kullanılır.
Örnek Cümleler:
Kullanım Alanları:
- Geçmişteki Olasılık/Fırsat: "We could have gone to the party, but we were too tired." (Partiye gidebilirdik, ama çok yorgunduk.) - Gitme imkanları vardı ama gitmediler.
- Geçmişteki Yetenek: "She could have won the race if she had trained more." (Daha fazla antrenman yapsaydı yarışı kazanabilirdi.) - Yeteneği vardı ama şartlar uygun değildi.
Yapı: subject + could have + verb (past participle) + ...
Örnek Cümleler:
Olumlu: "I could have helped you with your homework." (Ödevinde sana yardım edebilirdim.)
Olumsuz: "He couldn't have known about the surprise party." (Sürpriz partiyi bilemezdi.)
"Might Have": Acaba Ne Oldu? (Geçmiş Olasılık ve Tahmin)
Might have, en çok tahmin ve olasılık bildirmek için kullanılır. Geçmişte bir şeyin olma ihtimalinin olduğunu ama emin olmadığınız durumlar için idealdir. Bu, %50'den daha az bir olasılığı ifade eder.
Kullanım Alanları:
- Geçmişteki Tahmin/Olasılık: "The train might have been delayed." (Tren gecikmiş olabilir.) - Geciktiğinden emin değil, sadece bir tahmin.
- Belirsizliği İfade Etmek: "I don't know where my keys are. I might have left them at the office." (Anahtarlarım nerede bilmiyorum. Ofiste bırakmış olabilirim.)
Yapı: subject + might have + verb (past participle) + ...
Örnek Cümleler:
Olumlu: "She might have missed the bus." (Otobüsü kaçırmış olabilir.)
Olumsuz: "He might not have received the email." (E-postayı almamış olabilir.)
Artık should have, could have ve might have'in anlamlarını ve kullanımlarını biliyorsunuz. Bu yapılar, İngilizcenize doğal bir akıcılık ve derinlik katacaktır. Unutmayın, dil öğrenmek bir maraton, sprint değil. Bol bol pratik yaparak ve öğrendiğiniz kalıpları günlük konuşmalarınıza katarak ilerleyin.
Artık should have, could have ve might have'in anlamlarını ve kullanımlarını biliyorsunuz. Bu yapılar, İngilizcenize doğal bir akıcılık ve derinlik katacaktır. Unutmayın, dil öğrenmek bir maraton, sprint değil. Bol bol pratik yaparak ve öğrendiğiniz kalıpları günlük konuşmalarınıza katarak ilerleyin.
Nerden Çıktı Bu Lemon Academy?
Yeni gelmedik, geri de gelmedik, biz hep buradaydık! Kader bizi bugün buluşturdu. Ama bunun bir sebebi var: Seni KONUŞTURANA kadar burada olacağız.
İngilizce konuşma problemi 30 günde çözülüyor.