IN CASE VE IF FARKI – HAZIRLIKLI OLMAK MI, ŞART KOŞMAK MI?

May 30








İngilizce öğrenenlerin en sık karıştırdığı konulardan biri: "in case" ile "if" arasındaki fark. İkisi de koşul cümlelerinde kullanılıyor ama aslında anlamları ve kullanıldıkları yerler oldukça farklı. Bu yazıda, bu iki yapının farklarını örneklerle açıklayacağız. Okurken kafandaki soru işaretleri netleşecek!

1. Genel Tanımlar

In case ve if, her ne kadar benzer gibi görünse de aslında farklı amaçlara hizmet eder:
  • In case: Bir şeye karşı önlem almak, hazırlıklı olmak anlamında kullanılır.
  • If: Bir şeyin gerçekleşmesi durumunda yapılacak eylemi belirtir.

2. Basit Anlam Farkı

Yapı  Anlamı  Ne zaman kullanılır?
In case  Olabilirliğe karşı önlem olarak  Henüz gerçekleşmemiş ama olası bir durum için
If  Gerçekleşirse  Olay olursa yapılacak eylem için

3. Yapıların Örneklerle Anlatımı

In Case – Hazırlıklı Olmak İçin
  • I’ll take an umbrella in case it rains.(Yağmur yağabilir diye şemsiye alacağım.) 

    Burada yağmur henüz yağmıyor ama olasılığına karşı önlem alınıyor.

If – Şart Gerçekleşirse
  • I’ll take an umbrella if it rains. (Eğer yağmur yağarsa şemsiye alacağım.)

    Bu cümlede yağmur yağarsa, şemsiye alınacak. Yani eylem şartla bağlı.

Daha Fazla Karşılaştırmalı Örnek

Cümle  Anlamı
Take some cash in case the card doesn’t work.  Kart çalışmazsa diye biraz nakit al. (önlem)
Take some cash if the card doesn’t work.  Kart çalışmazsa o zaman nakit alırsın. (duruma bağlı)
Call me in case you need help.  Yardıma ihtiyacın olursa diye beni ara. (hazırlık)
Call me if you need help.  Yardıma ihtiyacın olursa ara. (ihtiyaç gerçekleşirse)

4. Zaman Uyumu ve Yapı Kuralları

Her iki yapı da genellikle Present Simple zamanla kullanılır:
  • In case + Present Simple
    I always carry a charger in case my phone dies.
  • If + Present Simple
    If it rains, we’ll cancel the picnic. 

    Ancak zaman uyumu, cümlenin anlamına göre farklı zamanlarla da kullanılabilir:

In Case + Past Simple
She took a coat in case it got cold.
(Hava soğur diye ceket aldı.)

If + Past Simple (Second Conditional)
If I had a coat, I wouldn’t be cold.
(Bir ceketim olsaydı, üşümezdim.)

5. Sık Yapılan Hatalar

Hata 1: In case ile eylemi bekletmek
❌ I’ll call you in case you come.
✅ I’ll call you if you come.
In case, ihtimale karşı eylemi önceden yapmayı içerir. “If” ise beklenir.

Hata 2: In case yerine if kullanıp önlem anlamı vermeye çalışmak
❌ I brought water if I get thirsty.
✅ I brought water in case I get thirsty.
Burada “susayabilirim” diye hazırlık var; “in case” gerekir.

6. Kullanımı Geliştirecek İpuçları

  • “In case”: Her zaman bir “önlem alma” düşüncesi içerir.
  • “If”: Koşul gerçekleşirse harekete geçilir.
  • “If” ile yapılacak eylem olayın olmasına bağlıdır, “in case” ile olay olmasa da eylem yapılır.

7. Sonuç – Hangisini Ne Zaman Kullanmalı?

  • In case = Olası bir durum için önceden hazırlık
  • If = Olası bir durum gerçekleşirse yapılacak şey

    Doğru kullanmak için cümledeki zamanlamaya ve amaca dikkat etmek yeterli.


İngilizce’de anlamı çok benzeyen yapılar, cümleye verdiğiniz mesajı tamamen değiştirebilir. Bu yüzden “in case” ve “if” farkını iyi anlamak, anlatmak istediğin şeyi netleştirmek için çok önemli.

Bu yazıyı bitirdikten sonra kendin cümleler kurmayı dene. Hangi yapıyı neden kullandığını fark ettikçe, dilin doğal akışına daha çok yaklaşırsın. İngilizce’de ayrıntılar büyük farklar yaratır!

Mini Alıştırma

  1. Take a coat (_________) it gets cold.
  2. I’ll stay home (_________) it rains.
  3. I brought extra food (_________) we get hungry.
  4. We’ll go to the park (_________) the weather is good.