FUTURE IN THE PAST – “WAS GOING TO” NE DEMEKTİR?

Jun 27
İngilizcede sıkça karşımıza çıkan ama bazen kafa karıştırabilen bir yapı: "was/were going to". Adından da anlaşılacağı gibi, bu yapı bize "gelecekteki geçmiş"ten bahsediyor. Yani, geçmişte planladığımız ama gerçekleşmemiş olayları veya niyetleri anlatmanın en havalı yolu! Hazırsanız, bu gizemli yapının perdesini aralayalım ve İngilizceyi bir adım daha ileri taşıyalım!

Neden "Was Going To" Kullanırız? 

İngilizcede bir şeyi söylemenin genellikle birden fazla yolu vardır, değil mi? "Was going to" da işte tam da bu noktada devreye giriyor. Basitçe söylemek gerekirse, bu yapı bize geçmişte geleceğe yönelik bir niyetimiz veya planımız olduğunu, ancak bir şekilde bu planın değiştiğini veya gerçekleşmediğini ifade etme olanağı sunar.

Şöyle düşünün: Sabah uyandınız ve "Bugün sahile gideceğim!" diye düşündünüz. Ama sonra hava aniden kapandı ve planınız suya düştü. İşte tam da bu durumu anlatmak için "was going to" kullanırız!

Peki, neden sadece "I planned to go" demek yerine "I was going to go" deriz?

"Was going to", niyetin veya planın daha kuvvetli bir hissini verir. Aynı zamanda, gerçekleşmemiş olmasının ardında bir sebep veya beklenti değişikliği olduğunu ima eder. Sanki o anki ruh halinizi veya koşulları daha iyi yansıtıyor gibi düşünebilirsiniz.

"Was Going To" Kullanım Alanları ve Örnekler

"Was going to" yapısını nerelerde kullanabiliriz? Gelin, en yaygın kullanım alanlarına ve bol bol örneğe göz atalım:

1. Gerçekleşmeyen Planlar ve Niyetler

Bu, "was going to"nun en temel ve en sık kullanılan işlevidir. Geçmişte bir şeyi yapmayı planladınız ama yapamadınız.

Durumİngilizce CümleTürkçe Anlamı
Hava kötüleştiI was going to go to the park, but it started raining.Parka gidecektim ama yağmur yağmaya başladı.
İşler değiştiWe were going to travel to Italy, but then the pandemic hit.İtalya'ya seyahat edecektik ama sonra pandemi çıktı.
Fikrim değiştiShe was going to buy a new car, but she decided to save money instead.Yeni bir araba alacaktı ama onun yerine para biriktirmeye karar verdi.

2. Geçmişteki Tahminler ve Beklentiler 

Bazen geçmişte bir şeyin olacağını tahmin ediyorduk ama farklı sonuçlandı. İşte bu gibi durumlarda da "was going to" imdadımıza yetişiyor!

Durumİngilizce CümleTürkçe Anlamı
Maçın sonucuI thought they were going to win the game, but they lost in the last minute.Maçı kazanacaklarını düşünmüştüm ama son dakikada kaybettiler.
Hava durumuIt was going to be sunny today, but now it's cloudy.Bugün güneşli olacaktı ama şimdi bulutlu.
İşin sonucuThe project was going to be finished by Friday, but we had some unexpected delays.Proje Cuma'ya kadar bitecekti ama bazı beklenmedik gecikmeler yaşadık.

3. Yakın Zamanda Gerçekleşen Ama Son Anda Vazgeçilen Eylemler

Bir şeye başlamak üzereyken son anda vazgeçtiğiniz durumlar da var, değil mi? "Was going to" bu anları da harika bir şekilde anlatır.


Durumİngilizce CümleTürkçe Anlamı
Telefonu açmakI was going to answer the phone, but it stopped ringing.Telefonu açacaktım ama çalmayı bıraktı.
Yorum yapmakHe was going to say something, but then he changed his mind.Bir şey söyleyecekti ama sonra fikrini değiştirdi.
Çıkmak üzere olmakWe were going to leave, but our friends arrived just in time.Tam çıkacaktık ki arkadaşlarımız tam zamanında geldi.

"Was Going To" ve Diğer Geçmiş Zaman Yapıları: Farkı Ne?

İngilizcede geçmişten bahseden farklı yapılar var. Peki, "was going to"yu diğerlerinden ayıran ne? İşte size hızlı bir karşılaştırma:

YapıAnlamıÖrnek
Simple Past (Geçmiş Zaman)Geçmişte tamamlanmış bir eylem veya durum.I went to the store. (Mağazaya gittim.) - Gittin ve bitti.
Past Continuous (Şimdiki Zamanın Hikayesi)Geçmişte belirli bir anda devam eden bir eylem.I was going to the store when you called. (Sen aradığında mağazaya gidiyordum.) - O an devam ediyordu.
"Was/Were Going To"Geçmişte planlanmış ama gerçekleşmemiş bir eylem veya niyet.I was going to go to the store, but I forgot my wallet. (Mağazaya gidecektim ama cüzdanımı unuttum.) - Gitme niyetin vardı ama gerçekleşmedi.

Gördüğünüz gibi, her yapının kendine özgü bir hikayesi ve anlamı var. "Was going to" tam da o gerçekleşmemiş niyetlerin ve değişen planların kahramanı!

"Was Going To" Kalıbının Yapısı: Çok Kolay!

Bu yapıyı oluşturmak çocuk oyuncağı! Temel kural şu:

Özne + was/were + going to + fiilin yalın hali 
  • I, He, She, It için was
  • You, We, They için were


Olumsuz Yapısı:

Olumsuz yapmak da çok kolay. Sadece "was" veya "were" kelimesinden sonra "not" ekliyoruz:

Özne + was/were + not + going to + fiilin yalın hali
  • I wasn't going to tell you. (Sana söylemeyecektim.)
  • They weren't going to come. (Gelmeyeceklerdi.)

Soru Yapısı:

Soru sormak için ise "was" veya "were" kelimesini cümlenin başına alıyoruz:

Was/Were + Özne + going to + fiilin yalın hali?

  • Were you going to call me? (Beni arayacak mıydın?)
  • Was she going to join us? (Bize katılacak mıydı?)

Küçük Bir İpucu: "Was Gonna" Nedir?

Günlük konuşma dilinde, özellikle samimi ortamlarda, "going to" yerine "gonna" kısaltmasını duyabilirsiniz. "Was going to" da bazen "was gonna" veya "were gonna" şeklinde söylenir.

  • I was gonna call you, but I got busy. (Seni arayacaktım ama meşguldüm.)
  • We were gonna go out, but then we decided to stay in. (Dışarı çıkacaktık ama sonra evde kalmaya karar verdik.)

Unutmayın, bu daha çok konuşma diline özgü bir kısaltmadır. Resmi yazışmalarda veya sınavlarda kullanmamanız önerilir. Ama duyduğunuzda ne anlama geldiğini artık biliyorsunuz! 

Sıkça Yapılan Hatalar ve Kaçınılması Gerekenler 

Her İngilizce yapısında olduğu gibi, "was going to" kullanırken de yapılan bazı yaygın hatalar var. İşte onlardan birkaçı:
  1. "Was going to" yerine "went" kullanmak: "I went to go to the store" yanlış bir kullanımdır. Doğrusu "I was going to go to the store" olmalı.
  2. Fiili yanlış çekimlemek: "Was going to went" veya "was going to going" gibi kullanımlar yanlıştır. "Going to"dan sonra fiil her zaman yalın halde gelmelidir.
  3. "Was" veya "were" eksikliği: "I going to go" yerine "I was going to go" denmeli. Yardımcı fiili unutmayın!
  4. Gerçekleşmiş bir olay için kullanmak: Eğer olay gerçekleştiyse, Simple Past kullanın. "I was going to pass the exam" (Sınavı geçecektim - ama geçemedim) ile "I passed the exam" (Sınavı geçtim) arasındaki farkı unutmayın.

Sonuç: "Was Going To" Artık Cebinizde!

İşte böyle sevgili dostlar! "Was going to" yapısının ne anlama geldiğini, ne zaman kullanıldığını ve nasıl oluşturulduğunu detaylıca öğrendik. Artık geçmişteki gerçekleşmeyen planlarınızı, niyetlerinizi veya tahminlerinizi ifade ederken çok daha kendinden emin olacaksınız.

Unutmayın, İngilizce öğrenmek bir yolculuktur ve her yeni yapıyı öğrenmek bu yolculukta attığınız sağlam bir adımdır. Bol bol pratik yapın, cümleler kurun ve "was going to"yu günlük konuşmalarınıza dahil edin. Göreceksiniz, İngilizceniz nasıl da parlayacak!

Mini Alıştırma

Hadi bakalım, öğrendiklerimizi pekiştirelim! Aşağıdaki boşlukları "was/were going to" yapısını kullanarak doldurun:
  1. She __________ (travel) to Japan, but she couldn't get a visa.
  2. They __________ (buy) a new house, but they changed their minds.
  3. I __________ (tell) you a secret, but I decided not to.
  4. We __________ (have) a picnic, but it started to rain.
  5. He __________ (propose) to her, but he got too nervous.